Duymadan Duyabilmek

“… Sonra seni hatırlıyorum. Birden zindanım aydınlanıyor. Kuşlar cıvıldıyor içimde. Yaşamak istiyorum.” Cemil Meriç, Jurnal Cilt 2 Bazen kendimi kör insanların yerine koyuyorum. 30 yıl boyunca hiç görmemiş birisi olarak, diğer insanlar gibi görebilmeyi sağlayan bir teknolojiye sahip olmayı mı daha çok isterdim; yoksa görmeden de hayatımı kolaylaştırabilecek bir teknolojiye sahip olmayı mı? İşitme engelimin ilk farkına vardığımda, hep kulağımı tıkayan bir şey olduğunu, o şeyi çıkarınca herkes gibi duyabileceğimi defalarca arzuladığımı hatırlıyorum. Teşhisi koyan doktor, “Benimle bu kadar iyi konuşabildiğine göre senin çok iyi bir dudak okuyucu olman lazım; çünkü test sonucuna bakılırsa sen neredeyse sağırsın.” demişti. İlk işitme cihazı kullanmaya başladığımda, aklıma kuş cıvıltıları ile ilgili kitaplarda okuduğum metinler geldi. ...

3 Aralık 2025 · 2 dk

Göç

Bir arkadaşım, “Metroya binerken yüzü gülen insan görmüyorum.” demişti. İstanbul’a geldim geleli, insanların gözlerinin içine baka baka yürürüm. Yüzlerdeki ciddiyet, bana zihinlerinde çok farklı şeyler gezindiğini hissettiriyor. Sanki yüzleriyle zihinleri arasındaki bağlantılar kopmuş gibi. Bu o kadar bulaşıcı bir şey ki, ben de çoğu zaman pek gülümsemiyorum. Katre adında bir kadın. Bir bankacı, sabahı ve akşamı belli. Kahvaltısı bir poğaçadan ibaret, ancak yürürken yiyebiliyor, bir on dakikalık yürüme mesafesinden sonra metrobüse, oradan aktarma yapıp metroya binecek, sonrasında yine bir beş dakika daha yürümesi gerek. Diğer birçok işe giden insanlarla aynı vakitte işte olmak ve aynı yoldan gitmek zorunda olduğu için kendini kalabalığın ve telaşın içinde buluyor. Bu kadar zamandır işe gidip geliyor ve her gün binlerce insanla göz göze geliyor; ama bir gözü bir kere daha görebildiğini pek hatırlamıyor. ...

1 Ekim 2016 · 4 dk

Kitapları Sanallaştırmak

Geçen gün esas niyetimi fazla açıklamadan Twitter üzerinden, kitapları dağıtırsam pişman olup olmayacağım üzerine bir soru sordum: Siz olsanız evdeki kitapları dağıtmaktan pişman olur muydunuz? Bundan sonra sadece ebook alan biri olarak soruyorum. Seçimler arasında çok bir uçurum olmaması beni bir süre kararsız bıraktı; ama cevap olarak yazılanlar faydalı oldu. Özetlemek gerekirse: Kitap kokusu, kitabın eskiyen sayfalarına dokunmak gibi romantik duygularla pişman olurdum diyen kesim var. Elbette bunu savunana saygım sonsuz; ama benim için hiç ikna edici değil. ...

9 Temmuz 2016 · 3 dk

Not Tutma Alışkanlığı Kazanın

Amir’in Reactive vs. proactive development yazısını okuyunca (hayır, reaktif / proaktif programlama paradigmaları ile ilgisi yok), benimsediğim yaklaşım daha bir pekişti. Ben sadece işte değil, hayatımla ilgili verdiğim birçok kararda proaktif bir yaklaşım içinde oluyorum; ama olası bir krizde ne yapacağımızı da iyi bilmek gerekiyor. Bu zamana kadar hiç kapıda anahtar unutmamış olmam, bundan sonra da unutmayacağım anlamına gelmiyor. Bir örnek üzerinden gidelim. Öğrencisiniz, bir sebepten sınavlara çalışamadınız, son günündesiniz. Ne yapmalı? Eğer biraz proaktif olabilseydiniz şunları yapabilirdiniz: ...

6 Şubat 2016 · 3 dk